ISIK
BINYILI
Agustos 2004
Keloglan
ve Kurgu Bilim
H.B.
PAKSOY, D. Phil.
Bu
yazi, H. B. PAKSOY'un 25 Nisan 2004
tarihinde, saat 2:00'de, Türk Evi'nde,
(821 United Nations Plaza New
York, NY 10017) 23
Nisan Çocuk Bayrami nedeniyle verdigi prezentasyonun
metnidir. |
1. "Genclikte
Sac, Yaslilikta Sakal Yakisir" bir Turk Atasozudur.
Bu deyis'in isiginda, neden alp'in adi'nin Keloglan olduguna
kisaca goz atmak uygundur. Kel bir oglan, en kisa surede
goz'e batacaktir. Boylece, daha bastan, bu oglan'in yapacaklarinin
onemli oldugu ve olacagi aciktir. Toplum, dusunce ve inanislarini
Keloglan kisiligi icinde dil'e getirir; yaptiklarini anlatip
boburlenebilecegi bir kavram'a donusturur. Disaridan bakildiginda,
bu islem bir yerde Toplum'un Kurgu Bilim'e katkisi olarak
algilanabilir.
2.
Kurgu Bilim iki donem'e ayrilir: M.O; M..S. Bu iki donem
arasinda, hicbir ayricalik yoktur. Ne icerik bakimindan,
ne de yontemler acisindan. Tum'u ile birbirlerine estirler.
Bu yonde tuketilen butun yaratici guc, toplumlari bir
duzeyde inaclara zorlamak amacina donuktur. Kurgu Bilim
ile yaratilmis olay ya da kisiliklerin yardimi ile,
az gider kullanarak yuksek verim alinmasina calisilir.
Bu zorlama, toplu yonetim duzenince de yapabilecegi
gibi, tek kisice ele alinmis bir atilim olarak da ortaya
cikabilir. Amac, bir 'yonetim' bolumunun cikarlarini
korumaktir, giderleri dusurmektir. Ancak, bu ugras sonucunda,
kimin daha cok gelir elde edecegi sorusunun Toplumca
sorulmasi kacinilmaz.
3.
Ne var ki, ara-sira Toplum da bu tur eylemleri kokunden
anlayip, kesinlikle karsilik verir. Bu karsiliklari
da, Toplum kendi icinden cikardigi kisiliklerin agzindan
anlatir; yaraticiligini, keskin dusuncesini uygulamaya
koyar. Bu kisiliklerin ardinda, altinda, gecmiste yasamis
biri vardir. Soyledikleri ve yaptiklarindan dolayi Toplumca
sozcu secilen bu kisilikler bir maya olustururlar. Sonradan
yapilan ve soylenenler de, ornek alinan kisinin imis
gibi gorulur. Bir ana varlik, bir alp, bir balbal olusur.
4.
Bu yarisma da tam anlami ile, kimin ne kadar pay alacagi
uzerinedir: inancsal kurumlar mi, yoksa, 'soylular'
(gercek ya da yakistirmaci) kumeleri mi? Cunku, sonucunda,
is yalnizca kimin kimleri yonetecegi ve giderini kimlerin
odeyecegi sorulari uzerine oturtulmustur. Dogal olarak,
bu islerin sonucundan yararlanacak kisi ya da toplumlar,
amaclarini acikca gostermek istemeyeceklerdir. Cunku,
inac ve soylu bascilari kendi aralarinda cok yonlu cekismektedirler.
Bu yarismaya baskalarini almak, katilmalarina goz yummak,
kendi paylarini azaltacaktir. Ne var ki, insanoglundan
baska iki ayak uzerinde durabilen pek bulunmaz. Dogadaki
varliklarin buyuk cogunlugu dik durabilmek icin en azindan
uc ayaga gerek duyar. Konumuz bakimindan, ucuncu ayak
Toplumdur. Toplumca yaratilan Kisilikler ya (az da olsa)
bilinen bir kisiligin cercevesi genisletilerek olusturulur,
ya da tam anlami ile Kurgusaldir. Iki nedeni vardir:
Kuramsal kavramlari somut olaylara donusturmek, Yaratilan
kisiligin agzindan, unutulmaz bicimde Toplumun bellegine
veriler, kuramlar yerlestirmek.
5.
Bu karsiliklarin en gorkemli olarak bulundugu toplumlarin
arasinda Turkler gelir. Nasreddin Hoca uzerine pekcok
yazi ve kitap yazilmistir. Nasreddin'in "Kedi ve
Kiyma" oykusunde ozetlenen kuramlari, dunyanin
degisik yerlerindeki bilimadamlari yuzyillar sonra ancak
kitaplar yazarak anlatabilmislerdir. Ancak, bu Turk
kisilikleri Nasreddin ile baslamadigi gibi, onunla da
son bulmaz. Her biri birer inci niteliginde, pekcok
maya'lik etmis ornekler vardir. Keloglan bunlardan yalnizca
biridir. Yazilmayacak, anlatilmayacak ve dunya kaynaklarina
gecirilmeyecek olurlarsa, bu mayalar da yok olacaktir.
Bu yokolus, Toplumun oz gecmisine yapabilecegi en buyuk
kabaliktir, saygisizliktir. Ustelik, bu yokolustan sonra,
yokolan oyku ilk olarak baska bir toplumun sozcusunce
dile getirilmis gibi yeniden surume girebilecek, diger
toplumlarin ilerlemelerine katkida bulunabilecektir.
6.
Toplum bu yontem ile yalnizca kendine inanc somuruculeri
ve soylular ikilisince sunulan kurgubilim urunu olay
ve kisiliklere karsilik vermekle kalmaz. Yaratilan balbal
kisilikleri ile gelecek kusaklarin ve Toplumun mayasini
korumayi saglar. Yakin yuzyillara kadar, alpler arasinda
tek-e tek dogus yapilir, sonucunda ulkeler alinip verilebilir
idi. Gunumuzde bu tek-e tek dogus kilic-kalkan yerine
Kurgu Bilim yaraticiligi ile yurutulmektedir. Kimin
Kurgu Bilim yaratiklari evrende daha iyi yayilir, bilinir
ise, o ulke ya da toplum yarismayi kazanmis olmaktadir.
Bir yerde, bu tur giz oyunlarini ogrenmek ve belgelemek
kacinilmaz.
7.
Toplumlarin Kurgu Bilim yolu ile kendilerine sunulanlara
gene Kurgu Bilim yontemi ile karsilik vermeleri bir
bas kaldirma olarak da gorulebilir. Atilan yanlis adimlari
dogruya yoneltmek, ileride yapilabilecek yanlislarin
onune gecmek icin kayda alinmis atilimlardir. Bu oyle
bir baskaldirmadir ki, sessiz baslar; once dusuncelerdedir.
Toplumun bireylerinin birlesen sesleri ile gittikce
yukselir. Butun gelecek kusaklari etkiler, mayalar,
egitir. Keloglan, bu yontemin en oz, en etkili orneklerinden
biridir. Kut Veren Bilgi ile ugrasanlarin ve okuyucularinin
en once ogrenmeleri gerekli olan: toplumlar arasi iliskilerde
ve toplum ile yoneticileri arasindaki alis-verislerde
hicbirsey gorundugu gibi degildir. Kayda gecmis-gecmemis
olaylarin ardindaki nedenler, etkenler genellikle tum
olarak bilinmez.
Unutulmamalidir
ki, hicbirsey (olay, bilgi, kisilikler, iliskiler, vb)
gizli kalamaz. Ancak bulunmalari ve anlasilmalari geciktirilir.
Bu cok onemlidir. "At'i alan Uskudar'i gecer"
atasozunun kapsamina girer. Sonradan ogrenilmeleri yararlarini
buyuk olcude dusurur. Dolayisi ile: Olaylari baslangicindan
gorup belgelemek kacinilmazdir. Sonra da, bu belgeler
yordami ile atilima gecmek boyun borcudur.
8.
Iceriklerini dusunmeye basladigimizda, Keloglan oykulerinin
bu yonde yaratildiklari sonucuna varabiliriz. Anlasilan,
Turk Atalari bu tur iletisimin onemini cok once kavramis
ve geregince uygun dusunceleri Kurgu Bilim alp'ini yaratarak
agzindan gelecege dogru aktarmistir. Bunlarin arasinda,
Egemenligin korunmasi olabilecegini de dusuncelerden
uzak tutmamak uygun gorulebilir.
_
. _
http://www.ku.edu/carrie/texts/carrie_books/paksoy-8/
©H.B.Paksoy,
April 25, 2004
|