EVERYTHING SHOULD BE UNDER THE SUN...
NO New Nuclear Weapons... NO New Nuclear Targets... NO New Pretexts For Nuclear War... NO Nuclear Testing...
NO Star Wars... NO Weapons In Space...
NO All Types Of Weapons, War & War Culture...
We have only one WORLD yet! If we destroy it, where else will we go?
Gezi Izlenimleri...
http://www.lightmillennium.org
E-mail: contact@lightmillennium.org
26 Haziran 2004
New York

ATAA: Ankara, Istanbul, Bakü & Karabag

Bircan ÜNVER


Merkezi Washington D.C de bulunan ATAA'nin (Assembly of Turkish American Associations; ataa.org) bu yil sekizincisini organize ettigi Türkiye gezisinin ilk duragi, baskent Ankara oldu (30 Mayis - 9 Haziran 2004).


Gectigimiz yildan itibaren Türkiye ile paralel, Türkiye'nin ABD'deki iliskilerinin gelismesine katkida bulunabilecek nitelikte degerlendirilen ikinci bir ülke de, ATAA'nin donem baskani, Ercüment KILIÇ'in yonetiminde, bu gezi ve gorüsme dizisine dahil edilmeye baslandi. Gecen yil, bu amacla Turkiye'ye paralel Israil'in ziyaret edildigi bildirildi. Bu yil ise Ankara'ya 30 kisilik bir delegasyonla giden ATAA, Istanbul gorusmelerini takiben 14 kisilik bir ekiple Bakü'ye gitti.

ATAA Delegasyonu, Basbakan Recep Tayyip ERDOGAN'la gorusmenin
ardindan birlikte hatira fotografi cektirdi
(1 Haziran 2004).


ATAA, gectigimiz 30 ve 31 Ocak 2004'te gerceklestirdigi 24.nci yillik kongresinde, ayni zamanda ilk kez Türkiye ile birlikte ikinci bir ülkeyi, Azerbeycan'i da programina dahil etmisti. Ozellikle, kongrenin ikinci gününde, gerek ABD'de ve gerekse dünyada iki ülkenin, nasil ortak kültürel platformlar olusturarak, ortak çikarlarini tespit edebilecegi anlaminda bir panel düzenlendi. ABD'de ilk kez (yanilmiyorsam), Azerbeycan'la, "Türkçe'de ortak dil birligi olusturalim", onerisini isleyen ve her iki ülkenin bu konudaki yetkin isimlerinin katildigi panel, kongreye katilanlara yeni ufuklar kazandirdi. Parelelinde de yeni tartisma konularini gündeme getirdi. Gezi, ATAA'nin Kongre'sinde atilan bu temellerin bir uzantisi olarak da, ekonomik, siyasi ve  dil birligi üzerine, ozellikle ABD'de iki toplumun ve kurumlarinin bir araya gelerek, nasil siyasi bir güç olusturabileceginin de bir on arastirmasi niteliginde geçti.

ATAA Baskani Ercüment KILIÇ'in baskanliginda, gerek Ankara, gerek Istanbul ve gerek Bakü'de gerceklesen üst düzey diplomatik gorüsmelerde, Ankara-Istanbul-Bakü gezisinin genel amaci dort noktada yogunlasti:

1) ABD'de geçtigimiz bir yil içinde, gerek Türk organizasyonlari arasinda orgutlenme de gerekse Türk toplumunu birlestirici nitelikte oldugu kadar, ayni zamanda ABD'li senatorler ve milletvekilleriyle, Türk-Amerikan iliskilerini gelistirmek üzere, ATAA tarafindan yapilan gorüsmeler ve bu gorüsmelerden elde edilen sonuçlar ozetlendi.

2) Gerek Türkiye ve gerekse Azerbeycan'da, ABD'de yatirim yapmis veya yapacak olan ozel sektorle isbirligine cagri ve ozellikle ABD'deki girisimlerinde yardimci nitelikte bir organizasyon olarak ATAA'nin degerlendirilmesi ve iliskilerin de bu çerçevede karsilikli birbirini destekleyerek ve koruyarak gelistirilmesi onerildi.

Disisleri Bakani Abdullah GÜL'un, ATAA Delegesyonuna verdigi
brifingten sonra
(2 Haziran 2004)
.


3) Ankara'da Sayin Basbakan Recep Tayyip Erdogan, Sayin Disisleri Bakani Abdullah Gül, Sayin Büyükelçi Yusuf Buluç ve diger üst düzeydeki gorüsmeler ile Türk Ticaret Odalari Birligi'yle ortak düzenlenen panel de, Türkiye'nin ABD de tanitiminda; ABD'de 25 yila yakin her düzeyde tecrübesi olan ATAA'nin bilgi ve birikimine basvurulmasi, ATAA'nin bu amacla danismanlik yapabilecegi ve Türkiye'nin ABD'de daha etkin tanitilmasina katkida bulunabilecegi vurgulandi.

4) ABD'de Içisleri Bakanligi'na bagli, Dogu Amerika Kizilderilileri Bolümü Baskani Franklin Keel'de, geziye ABD'den katilan bir üye olmakla birlikte, 1 milyon nüfuslu 600 Kizilderili kabilesiyle ABD'deki Türklerin yakinlasmasi amaciyla geziye davet edildi. Kizilderililerle de, Türkiye ile iliskileri gelistirmekle birlikte, ABD'de gerek ekonomik, gerek siyasi ve gerekse kültürel iliskilerdedayanisma halinde olmak ve bu halkayi Azerbeycan gibi diger Turkik ülkeleri de dahil ederek genisletmek.

Dogu Amerika Kizilderilileri Bolümü Baskani Franklin KEEL,
(sagdan ikinci, ayakta) ATAA'nin Türkiye ve Azerbeycan
delegasyonuna katilan Amerikali üye oldu.




Kisisel düsünce ve cagrisimlar: ANKARA


Ankara'ya yasamim boyunca 3ncu gidisim oldu. Biri, büyük oglum Baris, 4 yasinda iken,1985 yilinda, ülkemizin baskenti ve Anitkabir'i gostermek icin ve kendim de gormek icin idi. Ikincisi, 1999'da, Prof. Mümtaz Soysal ile New School'daki, MA Media Studies programinda master tezi olarak, o donem cekmekte oldugum belgeselim icin bir günlügüne bir video roportaji icindi, sabah gidip aksam donusu olan türden...

En uzun (5 gün!) ve elbette Ankara'yi, Ankara yapan ozellikleriyle tanitan/tanidigim gezi ise ATAA'nin bu gezisine videograph olarak katilmamla oldu.

* * *

21nci yüzyilda, Genc Turkiye'nin bir baskenti olarak, gorüntü-mimari ve ozellikle ANKARA kalesi civariyla, ESENBOGA havalimanindan cikistan otele varisa kadar olan (Tunali Hilmi Caddesi) güzergah, tam bir hayalkirikligi oldu...

Sayin Basbakan Erdogan'in da gorüsmemizde dile getirdigi, "Bir kaç yil içinde Ankara'yi taniyamayacaksiniz," cümlesinin çagrisimlariyla, evet, Ankara'yi bir kaç yil da, içinde yasanilmasi düslenen ve uzaklardayken de hep ozlenen bir Türkiye baskenti olarak gorebilmeyi arzu ediyoruz.

Ankara'nin icinde bulundugumuz çaga ve  Genc Türkiye'yi, Anadolu Uygarliklari ve Osmanli Kültürünü bütün boyutlariyla temsil eden bir Dünya Baskenti haline getirilmesi icin, büyük boyutlu projelerin simdiden harekete geçirilmesi gerekiyor!

Ankara için de, Istanbul'da oldugu gibi, 21nci yüzyil vizyonunda acilen bir MIMAR SINAN yaratilmasi gerekiyor! Eminim ki bu amaçla gerek Türkiye içi gerekse yurtdisini da içine alan kapsamli ve uzun donemli mimari ve sanatsal projelerle ilgili uluslararasi yarismalar düzenlenebilir.  O yarismalara gonderilen projeler de medya araciligiyla kamuoyuna sunularak, hem üst düzey yetkililer, hem medya ve hem de kamuoyunun en cok benimsedigi projelerden bir secimle, o projeler birer birer uygulanmaya baslandiginda, Türk kamuoyuna da soz hakki verilerek, daha demokratik ve içinde sevgiyle ve ozenle yasanilan, yepyeni bir Ankara’nin yapilandirilmasi belki mümkün olabilir...

Ankara'yi bilenler ya da Ankara'li olanlar, Ankara'nin agaçlandirildigini ve yesillendigini bir kaç kez tekrarladilar ama disaridan gelip - gidenler için ve ozellikle kislari uzun olan bir Ankara'ya, bu büyük bir farklilik ya da ozgünlük kazandirmaya yetmez.

Ankara, bir ANITKABIR'den ve ülkenin baskenti ya da bürokrasi merkezi ama hiç bir mimari ya da kültürel ozgünlügü olmayan bir sehir olarak kendi akisina birakilmamali!!!

ATAA Baskani Ercüment KILIÇ (sagdan dordüncü sirada) ve delegasyonunun
bir bolümü, Gordion Oteli'nin Lobi'sinde bir arada gorülüyor.


ISTANBUL

ATAA programi çerçevesinde, iki günlük Istanbul programindan Koç Universitesi'nin yemyesil ormanlik içinde, sehirden uzak Osmanli ve Italyan mimarisinin karisiminda, her bir binanin ic yüzeyini kare halinde içine alan avlularin, Rahmi Koç Müzesi'nden çesitli endüstriel ve sanat yapitlariyla bezenmis olmasi, bu universite de yeniden ogrenci olma istegini uyandirdi.

Mevcut yillik ogrenci kapasitesinin 3000 civarinda oldugu bildirilen üniversitenin, en güzel ve umut verici yonlerinden birinin de, ogrencilerinin %30'unun burslu olarak okuduklari ve Koç Ailesi'nin, üniversiteyi gerek aile içinde ve gerekse Koç Holding içinde, çok onemsedikleri bilgisi oldu.

Ayni gün aksam üzeri, TGRT, ATAA delegasyonunu stüdyosunda konuk etti.

Ankara'daki yagisli günlerin, ozellikle bardaktan bosanircasina bir yagmurun altinda ANITKABIR'i ilk ziyaretin ardindan, Istanbul'da, günes yüzümüze güldü. Cumartesi günü (5 Haz.), Bogaz'da yapilan gezide hepimiz doya doya Bogaz'i ve Istanbul'un güzelliklerini seyrettik ve aksami Sariyer'de tekneden inis noktasinda, Bogaz'da hep birlikte balik yedik ve  ayni gecenin sabahinda ise Bakü'ye vardik.


BAKÜ

Bakü Büyük Millet Meclisi Binasi'nin onünden genel bir gorüntü.
Foto: Sedat ISÇI


Bakü, 19ncu yüzyilda sehir planlamasini ve altyapisini cozmüs. Bu anlamda cok sansli. Elbette, petrol merkezi olmasinin bunda cok büyük bir payi var.  Nüfusunun azligi (Bakü 2 milyon, tüm ülke nüfusu 8 milyon) ile ekonomik katmanlarin degilse bile sosyal katmanlarin, eski Sovyetler Birligi'nden gelen, kozmopolitik ve kültürel genel gorüntüyü esitleyen gorünümünün de, bunda bir katkisi olsa gerek...


Bakü'nün, Hazar Denizi'nde olan kiyilari, sehrin icinde liman boyunca yesillikler içinde gezi alanlari kadar deniz üzerinde ve kiyilarindaki petrol cikartma tesisleri, ilk etapta belleklere kazinan gorüntülerden...  Yer yer Avrupa sehirlerini animsatan mimariyle modern mimarinin ic iceligi, Sehitler Mezarligi'nin kendine ozgünlügü ve ülkede verilen degerle birlikte, Bakü'nun genel gorüntüsünü zenginlestiren kliseler kadar camiileriyle de Istanbul'la cagrisimlar içinde
ve ayni zamanda kendine ozgun çok güzel bir sehir.

Eski sehir denilen Kiz Kalesi'nin çevresinde yer alan kervansaraylar, arkeolojik kalintilar ile hali-kilim ile çanak-çomlek dükkanlarinin oldugu bolge ise hem Istanbul'u hem de Osmanli'yi cagristirdi. Insan, nereye giderse kendini gotürürmüs... Zaman zaman bazi sokaklari Istiklal Caddesi'nde, Galatasaray'dan Tünel'e dogru giderken, pasajlarin oldugu bolümle, o kadar cok benzestirdim ki! Belki her iki sehir ve benzesen sokaklari yanyana durabilse, ilk etapta daha cok benzemezlikleri gorebilecegiz ama saniyorum uzaktayken, iç güdülerimiz, ilk once bize asina olduklarimizi animsatiyor!

Bununla birlikte, hem Azerbaycan'in hem de Türkiye'nin gündemine her iki ulkenin isbirligi çercevesinde, gündemden düsmeyen KARABAG konusunda, multeci kamplarina yapilacak bir gezi, bize bu sorunun ic yüzünü, birinci gozden yansitacak ve bu konudaki iki ülkenin ortak cikarlarina uygun ABD'de tanitim ya da LOBBY calismalarinda, daha etkin rol alabilmek ve calismalar yapmak mümkün olabilecekti...

Bu konudaki eksiklikleri tamamlamak icin konu üzerine kapsamli arastirmalar yapmak gerek. Ancak konunun merkezindeyken, bu anlamda somut bir programin olmamasinin eksikligini hissettim. Gerek her iki ülkenin iliskilerinin gelistirilmesinde gerekse ABD'de isbirligi yapilmasinda, ANAHTAR islevi tasiyan boylesine onemli bir konuda, belki bundan sonrasinda konuyu cesitli acilardan isleyecek bir panel ya da konferans duzenlenmesi, bu eksikligi kismen giderebilir.

Azerbeycan Baskani, Ilham ALIYEV ile Yurtdisinda Yasayan Azerbeycan'lilarin Devlet
Tanitim Komitesi Baskani Nazim IBRAHIMOV, ATAA delegasyonunu, 9 Haziran 2004'te,
Bakü'deki Baskanlik makaminda kabul etti.




ERMENISTAN-TURKIYE sinirinin acilabilmesinin de, Sayin Baskan Ilham ALIYEV ile Meclis Baskani Sayin Murtuz ALESGEROV tarafindan, ancak KARABAG sorununun cozumune baglanmasi, hem TURKIYE-AZERBEYCAN hem de TURKIYE-ERMENISTAN iliskilerinin gelecegi acisindan da ANAHTAR bir sorun teskil etmesi gercegi nedeniyle, her iki ülkenin de cikarlari acisindan bu sorunun nasil cozülebilecegiyle ilgili bir VIZYON kazandirilmamiz gerekiyor!

Bu noktadan itibaren, bu geziye katilan ve bu ilgi ve ozenden payini almis üyeler olarak, KARABAG konusunda, ATAA'nin bu konunun çozümü ile ilgili bir BRAIN STORM uzerinde calismasi ve bizlerin de bu konularda yonlendirilmesine ihtiyac var. 

Bir de Turizm Bakanligi'ndaki gorüsmede gündeme gelen Azerbaycan'in cesitli bolgelerine yayilan 6bini askin ANIT/ABIDE'nin en azindan belli basli bir kacini gorebilmeyi dilerdim. Dilerim bu amacla ileride genis kapsamli bagimsiz turlar duzenlenebilir. Bu nitelikteki bir gezi, arkeolojik deger ve zenginlikleriyle, ülkenin daha iyi taninmasina katkida bulunabilecegi gibi Karabag konusunun, ülke disinda da unutulmamasini saglayabilir.

Yurtdisinda Yasayan Azerbeycan'lilarin Devlet Tanitim Komitesi Baskani Nazim IBRAHIMOV,
Cennet Restaurant'inda ATAA grubuna verdigi aksam yemeginde, ailesi ile birlikte gorünüyor.
8 Haziran 2004; Foto: Sedat ISÇI


Bakü'de, ozellikle Yurtdisinda Yasayan Azerbeycan'lilarin Devlet Tanitim Komitesi Baskani Nazim IBRAHIMOV ile ekibinden Dr. Ferhad T. JAFAROV  ve Elchin AZIMLI Bey'lerin, bizlerle kendi ailelerimizden ancak gorebilecegimiz kadar bir ilgi ve ozen gordük ve olaganüstü bir evsahipligiyle karsilandik. Bakü, ATAA gezisine katilanlarin kolay kolay unutamayacagi ozgünlük ve güzellikteydi.

Genel olarak, BAKU/AZERBEYCAN gezisi, ileriye donuk yeni ilgiler icin bir baslangic oldu...  Kiz Kalesi'nin tepesinden sehrin genel gorüntüsü ise muhtesemdi...  Kisaca, Bakü, bir düs gibi gecti ve simdiden Istanbul kadar ozleyecegim bir sehir oldu.

ATAA adina bize gerek Ankara, gerek Istanbul ve gerekse Bakü'de bu olanagi sagladigi ve yasamimizda yeni bir pencere actigi için, ATAA.nin donem baskani Ercument KILIÇ Bey ve bir sonraki donem baskani Vural CENGIZ Bey'e cok tesekkur ediyorum.

Tüm grupla, yeniden bir araya gelebilmek dilegiyle...


- . -


Ankara & Istanbul Grup fotograflari: Sevda ALECKSON& Hakki GÜRSAN
Azerbeycan Baskan'i ALIYEV ile ATAA delegasyonunun fotografinin temini için Elchin AZIMLI'ye çok tesekkür ediyorum.

© The Light Millennium/Isik Binyili, 26 Haziran, 2004, New York.

This e-magazine is under the umbrella of The Light Millennium, Inc., which is
A Charitable, Under 501 (c) (3) Status, Not-For-Profit
organization based in New York.
Established in January 2000, and founded by Bircan Ünver

on July 17, 2001

A Public Interest Multi-Media Global Platform.
"YOU ARE THE SOUL OF THIS GLOBAL PLATFORM."
YES For The Global Peace Movement, YES Loving & Caring Each Other, YES Greatness in Humanity,
YES Saving Our Unique Mother Earth,
YES Great Dreams For Better Tomorrows, YES Emerging Positive Global Energy,
YES Global Transparency and YES Lighting Our Souls & Minds.
©The Light Millennium e-magazines created and designed by
Bircan ÜNVER
, ©Light Millennium, 1999-2000-2001-2002-2003-2004, New York.

URL:
http://www.lightmillennium.org
Thank you very much to all for being part of The Light Millennium.